Elektrik üretiminde en büyük pay temiz enerjiden

Türkiye’nin lisanslı elektrik üretimi, mayısta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,3 artarak 23 milyon 968 bin 719 megavatsaat olurken üretimde en büyük pay yüzde 36,2 ile hidroelektrik santrallerinden geldi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun mayıs ayına ilişkin “Elektrik Piyasası Sektör Raporu”na göre, lisanslı elektrik üretiminin yüzde 36,2’si hidroelektrik santralleri, yüzde 17,9’u doğal gaz santralleri, yüzde 14,6’sı linyit santralleri, yüzde 12’si ithal kömür santralleri ve yüzde 8,7’si rüzgar santrallerinden sağlandı.

Bu kaynakları sırasıyla jeotermal, biyokütle, motorin, taş kömürü, güneş, asfaltit ve fuel-oil izledi.

Böylece lisanslı elektrik üretimi mayısta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,3 artışla 23 milyon 968 bin 719 megavatsaat oldu.

Faturalanan elektrik tüketim miktarı da aynı dönemde yaklaşık yüzde 1,3 artarak 19 milyon 770 bin 687 megavatsaat olarak kayıtlara geçti.

Tüketimin yüzde 43,4’ü sanayi, yüzde 24,3’ü kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer aboneler, yüzde 23,9’u mesken aboneleri tarafından gerçekleştirildi. Tarımsal faaliyetlerin payı yüzde 6,4, aydınlatmanın payı ise yüzde 2 olarak hesaplandı.

Abone sayısı ve kurulu güç arttı

Elektrikte abone sayısı mayısta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artarak 47 milyon 724 bin 762’ye ulaştı.

Bu dönemde sanayi tüketicilerinin sayısında yüzde 14, aydınlatma tüketicilerinin sayısında yüzde 5,2, tarımsal faaliyetler tüketicilerinin sayısında yüzde 3,5, mesken tüketicilerinin sayısında yüzde 2,7 ve kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer tüketicilerinin sayısında yüzde 0,4 artış görüldü.

Türkiye’nin lisanslı elektrik kurulu gücü ise bu dönemde yüzde 2,4 artarak yaklaşık 92 bin 789 megavat oldu.

Kurulu gücün yüzde 27,2’si doğal gaz çevrim santrallerinden, yüzde 25,1’i barajlı hidroelektrik santrallerinden, yüzde 11,7’si rüzgar santrallerinden, kalan bölüm ise diğer enerji kaynaklarından elektrik üreten tesislerden oluştu.

Yenilenebilir enerji kurulumlarında rekor bekleniyor

Geçen yıl 295 gigavatla rekor seviyeye ulaşan ilave yenilenebilir enerji kapasitesinin yüksek ham madde maliyetleri ve tedarik zincirindeki aksamalara rağmen, bu yıl 320 gigavata çıkarak yeni bir rekor daha kırması bekleniyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Yenilenebilir Enerji Piyasası Güncelleme raporuna göre, dünyada geçen yıl devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesi bir önceki yıla göre yüzde 6 artışla 295 gigavat oldu.

Bugüne kadar bir yılda devreye alınan en yüksek kapasite olan bu miktarın yaklaşık yarısını güneş enerjisi kurulumları oluşturdu.

Söz konusu kapasitenin yüzde 46’sı Çin’de devreye girdi. Avrupa Birliği (AB) ise 36 gigavatla en yüksek yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye girdiği ikinci bölge oldu.

Küresel yenilenebilir enerji kapasitesi kurulumlarının, tedarik zincirinde devam eden aksamalar ve yüksek ham madde maliyetlerine rağmen, bu yıl da 320 gigavata ulaşarak yeni bir rekora daha imza atması bekleniyor.

Çin, kara rüzgar gücünün lideri olma yolunda

Rapora göre, bu yıl devreye girmesi beklenen kapasite Almanya’nın tüm elektrik talebini veya AB’nin doğal gazdan ürettiği elektriği tek başına karşılayabilecek seviyede bulunuyor.

Bu yılki kapasitenin yüzde 60’ının güneş enerjisinden geleceği hesaplanırken, kalan yüzde 40’ını rüzgar, hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynakların oluşturacağı öngörülüyor.

Çin’de bu yıl devreye alınması beklenen rüzgar enerjisi kapasitesiyle ülkenin Avrupa’yı geride bırakarak dünyadaki en yüksek kara rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Raporda, yenilenebilir enerjinin iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine katkı sunmasının yanında Rus fosil yakıtlarına bağımlılığın azaltılmasında kritik rol oynadığına vurgu yapılıyor.

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, son dönemde enerji piyasasında ve özellikle Avrupa’daki gelişmelerin yenilenebilir enerjinin emisyonları azaltmanın yanı sıra enerji güvenliğini sağlamadaki rolünü bir kez daha kanıtladığını belirterek, “Bürokratik işlemleri azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının yayılması için izin süreçlerini hızlandırmak ve teşvikler sağlamak, hükümetlerin bugünkü enerji güvenliği ve piyasa zorluklarını aşması için atacağı adımlar. Bu adımlar bizim uluslararası iklim hedeflerimizi gerçekleştirmemizi de mümkün kılacak” açıklamasını yaptı.

Rüzgar ve güneş enerjisine ilgi giderek artıyor

Türkiye hem rüzgar hem de güneş enerjisi potansiyelinin yüksek olduğu şanslı ülkelerden biri. Bu avantaj her geçen yıl daha fazla değerlendiriliyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi her geçen gün artıyor. Rüzgar ve güneş, bu enerji kaynaklarının başında yer alıyor.

Türkiye, coğrafi konumunun verdiği avantajla bu noktada pek çok ülkeye kıyasla çok şanslı bir ülke. 2021’de rüzgar enerjisi kurulu gücünün 10 bin 750 megavata, güneş enerjisi kurulu gücünün ise 7 bin 816 megavata yükselmesi bunun en büyük kanıtı.

Peki, Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi potansiyeli olan bölgeler nereler? Bu enerji kaynaklarından yeterince faydalanılabiliyor mu? İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, TRT Haber’e değerlendirdi.

2022’de temiz enerji ön plana çıkacak

Türkiye’nin 2022 elektrik üretim kapasitesi artışında başrol rüzgar ve güneş enerjisi başta olmak üzere temiz enerji kaynaklarında olacak.

2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücünün bu yıl sonu itibarıyla 100 bin 607 megavata, 2022 sonunda ise 102 bin 423 megavata ulaşması bekleniyor.

Yıl sonunda 31 bin 688 megavata ulaşacağı öngörülen hidroelektrik kapasitesinin, gelecek yıl 32 bin 228 megavata yükselmesi tahmin ediliyor. Halihazırda 10 bin 167 megavat seviyesinde bulunan rüzgar enerjisi kurulu gücünün de 2022’de 10 bin 900 megavata çıkması hesaplanıyor.